CUMA NAMAZI
CUMA Rabb’den kula bir büşra,
Büşraya sevinmek var…
CUMA da bir an, o anki açılır perde,
Perde aralığından girmek var…
Ümmeti Ümmeti diye inciler döken YAR,
Ümmetinden de SENİ arzulayan var…
Yanmayı bilmeden yandı yüreklerimiz YAR,
Gelirsen bu CUMA bize bayram var…
EFENDİM canımdan öte CANSIN SEN,
Kelimelerime mana veren YARsın SEN,
Gel bu gözler görsün SENİ de varsın kör olsun,
Gönül gözü görene, baş gözünü unutturan YARsın SEN…
Allahümme salli âlâ Seyyidina Muhammedin ve âlâ âli Seyyidina Muhammed…
Cumamız Mübarek Olsun
Keşke Her gün Cuma Olsa…

Gecenin sessizliğini bozan bir ses yükseliyor mahallenin bir ucundan.
‘Allahu Ekber, Allahu Ekber’ sesleri yankılanıyor tüm haşyetiyle uykuları bölerek.
Kimileri sitem etse de bu sese, ruhu okşanan mümin kalkıyor sıcacık yatağından. Davete icabet etmek gerekir diye düşünüp, hazırlığını yapıyor Rahman’ın (c.c) davetlisi.
İki rekat sünnet namazını kılıp çıkıyor evinden…
Yapılan bu davetten hoşnut olmuş olmalı ki, yürüyor ağır ağır kimsesizler sokağından erler meydanı olan camii avlusuna. Avluya girince hasbihal ediyor ahbaplarıyla.
Selam size, Selam size…
Müezzin efendi kamet getiriyor: namaz kılınıyor, tesbihat yapılıyor, Kur’an okunuyor ve erler meydanı yavaş yavaş terkediliyor. Bugün günlerden Cuma’dır. Daha yapılacak çok iş var.
Büyükleri ziyaret edip hayır dualarını alacak, kabirleri ve hastaları ziyaret edecek, yetimleri gözetip yaralarına merhem olacak ve daha birçok hayırlı iş yapacak Rahman’ın (c.c) misafiri…
Zahmetli bir iş belki bunlar ama Rahmet tecelli edecek ve tebessümle yapacak tüm bunları Rahman’ın (c.c) misafiri…
Ve Cuma namazı vakti geliyor. Hanımlar sohbet meclislerine, Beyler camiye…
Kimsesizler sokağına ne olmuş böyle!
Daha sabah namazında kimsecikler yokken şimdi iğne atsan yere düşmeyecek…
Cuma’nın bereketi olsa gerek; kıskandırıyor diğer günleri ve bağrına basıyor tüm mahallelileri.
Alıp götürüyor sonsuzluğa dertleri, kederleri…
Biraz sonra kapısı çalınacak Zeynep ninenin. Ayşeler, Fatmalar Cuma ziyaretine gelmişler garibin. Nasılda seviniyor mahallenin tombul ninesi. Gelinlik kızlar gibi heyecanlanıyor ve sarıp sarmalıyor gelenleri. Küçükte olsa hediyeleşmek iyidir diyor ve gelenlere veriyor ördüğü yün eldivenleri. Müsaade istiyor gençler, el öpüp ayrılıyorlar.
Zeynep nine, arkalarından dua ederde,
Gençlik yılları geçer, gözünden perde perde..
Kabristanlığı ziyarete gelenler var. Burası viran şehir. Gelip gidene hatırlatıyor geleceğini. Kimi ağıt yakıyor, kimi Kur’an okuyor, kimiyse mezar taşına nazar edip muhasebesini yapıyor. Kurtuluş çaresi arıyorlar bu şehirden.
Ama ne gelir elden varılacak şehir burası,
Garip ama gerçek! Hayatın entrikası…
Hasta ziyaretleri, vakit namazları, yeme, içme, eğlenme derken gün batmaya yüz tutuyor.
Çayı demledi evin annesi ve misafirler bekleniyor. Sobanın yanında uyuyan kedi Mısır tanelerinin patırtısına uyanıyor ürkekliğiyle.
Her gün Cuma olsun diyor evin küçük yavrusu, haksızda değil doğrusu..
Misafirler geliyor; çaylar içiliyor, sohbetler yapılıyor ve geçmiş günlerin anıları dilleniyor. Ve birazdan misafirlerde gidiyorlar..
Günün hüznü çöküyor ev sahibine ve diğer mahalle sakinlerine. Artık yatma vakti: Çünkü Cuma bitmiştir. Yarın yine sabah olacak ama kimsesizler sokağı yine sessiz kalacak..
Keşke Her gün Cuma Olsa…
AREFE GÜNÜ VE BUGÜNDE YAPILMASI GEREKENLER

Euzû billahi mineş şeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.
Elhamdü lillâhi rabbil’âlemin. Allahümme salli alâ seyyidina Muhammed.
Resulullah (s.a.v) şöyle buyuruyor:
“Günlerin en faziletlisi arefe günüdür. Faziletçe cumaya benzer. Arefe günü cuma günü dışında yapılan yetmiş hacdan daha faziletlidir (Hac da iken). Duaların en faziletlisi de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz de, Lailahe illallahu vahdehü la şerike lehu. (Allah birdir, O’ndan başka ilah yoktur. O`nun ortağı da yoktur.) sözüdür.” (Muvatta,Hacc 246)
Resulullah (s.a.v) şöyle buyuruyor,
“Arefe gününe hürmet edin! Arefe Allah’ın kıymet verdiği bir gündür.”
“Arefe Günü oruç tutana, Adem aleyhisselamdan Sura üfürülünceye kadar yaşamış bütün insanların sayısının iki katı kadar sevap yazılır.””Arefe günü tutulan oruç, bin gün tutulan nafile oruca bedeldir.”
Resulullah (s.a.v) arefe akşamı ümmetinin affedilmesi için Allah’a dua etti. Duasına Yüce Allah (c.c.) “Muhakkak ki ben zalimden başkasına mağfiret ettim. Zalimden mazlumun hakkını alırım” diye buyurdu. Resulu Ekrem “Ey Rabbim,dilersen mazluma cennette mükafatını verir zalime de mağfiret edersin.” diye dua etti fakat Arafatta bu duasına Kabul edilmedi. Sabah vakti Müzdelifede aynı duayı tekrarladı. Bu defa duası kabul edildi. Resulullah memnuniyetinden sevincini belli ederek güldü. Bunun üzerine Ebu Bekir ve Ömer (r.a), “Anam babam sana feda olsun, bu saatte siz gülmezdiniz, sizi güldüren nedir?” diye sordu. Resulullah (s.a.v) “Allahın düşmanı iblis, Allahü Teala’nın duamı kabul ederek ümmetimi affettiğini anlayınca toprağı alıp başına çalmaya ve vay bana helak oldum diye feryada başladı. İşte Şeytanın görmüş olduğum bu feryadı beni güldürdü” diye buyurdu.Resulullah (s.a.v) arefe gününde şeytanın durumunu şöyle anlattı:“Şeytan, arefe gününden daha çok küçülmüş, daha fazla hayırdan uzaklaşmış, daha ziyade hakir ve zelil, daha çok kinli ve öfkeli olarak başka hiçbir günde görülmemiştir. Bunun sebebi, Allah’ın bu günde rahmetinin inmesi ve büyük günahlardan vazgeçtiğini görmesinden başka bir şey değildir.” (Muvatta)
Arefe gününden üstün bir gün yoktur. O gün Allahü Teâlâ, yeryüzündekileri övüp göktekilere, “Ey gök ehli, kullarıma bakın, rahmetime kavuşmak ve azabımdan kaçmak için uzak yerlerden geldiler…” buyurur. Arefe günü Cehennemden o kadar çok kul azat edilir ki, başka günlerde bu kadar azat olmaz. Burada Hac yapmanın önemi belirtiliyor.
Arefe, Kurban Bayramından bir önceki güne denir. Hicrî takvime göre Zilhicce ayinin 9. günüdür. Arefe günü senede bir gündür. Halkımız Ramazan bayramından önceki günüde arefe günü olarak kabul etmiştir.
Arefe Günü Yapılması Gerekenler.
1.Arefe günü sabah namazının farzından sonra teşrik tekbirleri getirilir.Teşrik tekbiri “Allâhüekber, Allâhüekber, Lâilâhe illallâhü vallâhüekber, Allâhüekber ve lillâhi’l-hamd” demektir.Arefe günü sabah namazından başlayıp, Bayramın 4. günü ikindi namazına kadar 23 vakitte, farz namazlardan sonra teşrik tekbiri getirmek vâciptir.
2.Arefe günü oruç tutulmalıdır.
3.Arefe gününe hürmet edilmeli, günaha girmemeye dikkat edilmelidir.4.Arefe günü çokça dua ve istiğfar edilmelidir.
5.Arefe günü çokça ihlas suresi okunmalıdır.
Arefe günü duaları ve zikirleri:
Arefe günü bu duaları ve zikirleri çokça okumalıyız.
1.Bismillahirrahmanirrahim.Kul hüvellâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekün lehû küfüven ehad.
2.La ilahe illellahü vahdehü la şerike leh, Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şey`in kadir.
3.Allahümme salli ala Muhammedin ve enzilhül muk`adel mükarrebe ındeke yevmel kıyameh.4.La ilahe illellahü vahdehü la şerike leh, Lehül mülkü ve lehül hamdü biyedihil hâyrû vehüve alâ külli şey’in kadîr.
Ayrıca Tevriye, arefe gününden bir önceki güne denir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle, buyurmuştur:
“Tevriye günü oruç tutan ve günah söz söylemeyen Müslüman cennete girer.”
KURBAN
Kurban, ibadet niyeti ile belirli zamanda, belirli nitelikleri taşıyan hayvanı, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak amacı ile kesmektir. Kurban kesmek, mali bir ibadettir. Allah’a bir şükran, bir teşekkür borcudur. Kurban kesen, Allah’a yaklaşmış, O’nun hoşnutluğunu kazanmış olur.
Kurban kesmek mal ile yapılan bir ibadettir ve vacibtir. Hicretin ikinci yılında emredilmiştir.
Zenginlerin, kestikleri kurban etlerinden fakirleri yararlandırması, müslümanlar arasında sevgi ve kardeşlik duygularını güçlendirir. Varlıklı insanlarla birlikte yoksullar da sevinir. Kurbanla gelen bu sevinç toplumun huzur ve mutluluğunu arttırır.
Sevgili peygamberimiz: «Kim (mal) genişliği bulur da kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın.» (et-Terğib ve’t-Terhib, c.II, s.155) buyurarak kurban kesmenin zenginler için önemli bir görev olduğunu belirtmiştir.
Kimler Kurban Keser
Aşağıdaki şartları taşıyan kimselerin kurban kesmesi vaciptir:
1) Müslüman olmak,
2) Akıllı olmak,
3) Erginlik çağına gelmiş olmak,
4) Hür olmak,
5) Mukim olmak (Yani misafir olmamak),
6) Nisab miktarı mal veya paraya sahip olmak. (Kurban nisabında mal ve paranın üzerinden bir senenin geçmesi şart değildir.)
Kurban kesiminin vakti, kurban bayramının birinci, ikinci ve üçüncü günüdür. Üçüncü günün akşamından sonra kurban kesilmez.
Hangi Hayvanlar Kurban Edilir
Hayvanlardan sadece koyun, keçi, sığır,manda ve deve kurban edilir. Bunlardan koyun ile keçi bir yaşını, sığır ve manda iki yaşını, deve beş yaşını bitirmiş olmalıdır. Ancak, koyun altı ayını tamamladığı halde bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olursa kurban edilebilir. Keçi için böyle bir durum yoktur, bir yaşını doldurması şarttır.
Koyun ve keçi bir kişi için kurban olur. Sığır, manda ve deve birden yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilir.
Evla olan kişinin kurbanını kendisi kesmesidir. Ancak, kendi beceremezse başkasını vekil eder ve niyet edip kesilirken kurbanına bakar, şahit olur.
Kurbanın eti üçe taksim edilir. Bir parçası kendi ailesine nafaka, ikinci parçası ahbab-ı yarana ziyafet, üçünçü parçası da fakirlere sadaka olarak verilir.
Kurban derisi satılamaz. Evde seccade yapılabilir, ya da fakirlere veya hayır kurumlarına bağışlanabilir